top of page
Betül Akyazı

Sonbahar Yansımaları

Zaman Süreci: Sıcak Vedalar

Zamanla değişmeyen hiçbir olgu yok. Mevsimler, moda, tasarım, algılar, fikirler, duygular… Her an her şey hareket halinde, hayat akıyor ve bu akışta hayatımızdaki her alan değişime tabi. Değişimin izlerini hayatımıza yansıtıyoruz aynı zamanda; sözlerimiz, davranışlarımız her şey yaşadıklarımıza ve birikimlerimize dayanıyor. Ürettiğimiz, tasarladığımız, yarattığımız her şey bu tecrübelerle şekilleniyor.

Bu değişimi mimari olarak değerlendirirsek aslında değişen duyular, değişen düşüncelere bağlı; sonrasında da buna bağlı olarak genel olgular değişiyor; tasarımlar, yaratımlar, seçilen materyal çeşitleri ve renk kullanımları gibi. Kasım ayındayız. Sonbaharın sıcak renkleri yerini açık ve durgun tonlara bırakacak önümüzdeki ay. Bu değişimde evlerimize yeni enerjiler getirecek. Kışın dinginliğine, sakinliğine geçmeden önce sonbaharı genel tonlarıyla değerlendirelim istiyorum.


Karar Verelim: Sonbaharın Her Alandaki Tonları

Sonbahar mevsimi yeşilin yerini daha sıcak tonlara bıraktığı, içimizi ısıtan tonların her yanımızı sardığı bir mevsim. Sararan, kızaran yapraklar, yaprakların dökülmesiyle ağaçların kahve tonlarının ortaya çıkması, yerlerdeki beton, asfalt zeminlerin üzerini kaplayan yaprakların sıcak renkleri gibi pek çok detay renkler sayesinde dünyamızı ısıtıyor. Havanın soğumasıyla giysilerin kalınlaşması ve sonbahar renkleri hepsi birlikte bizi yeni bir enerjiye, yeni bir döneme hazırlıyor. Bahar süreçleri geçişleri yumuşatan, alıştıran süreçler. Peki biz bu geçişleri evimize nasıl yansıtabiliriz, doğanın bu hareketini nasıl yaşam alanlarımıza ekleyebiliriz?

Renk kullanımları bu alanda köklü değişimlerden ziyade daha aperatif ve dekoratif olarak değerlendireceğimiz bir bölüm. Yaşam alanımıza katabileceğimiz dekoratif ürünler, sonbaharla birlikte çeşitli kullanılabilecek eşyalar, sonbaharı ve kışa geçişin ufak nüansları şeklinde işlenebilir.

Bu ürünler arasında mumlar, polar battaniyeler, çeşitli dekoratif ürünler (sarı- turuncu traverten vazolar, dekoratif objeler, sıcak renklere sahip çeşitli objeler), örme kırlentler, büyük-küçük sepetler, doğadan alınabilecek çam kozalakları, yapraklar, odun parçaları gibi objeler olabilir.

Büyük cam vazoların içine koyacağımız turuncu yapraklar, çam kozalakları ile ön kısımlarına koyacağımız mumlarla bir dekoratif bütünlük sağlayabiliriz. Alt kısmına yerleştireceğimiz hasır runner da etkiyi kuvvetlendirecektir. Bu tarz birliktelikleri koltuğun üzerinde duran örme turuncu kırlentin yanında bırakacağımız bir battaniyeyle de çeşitlendirebiliriz.

Evet, koltuklarımızın üzerine polar, örme battaniyelerimizi koyabiliriz artık. Film izlerken üzerimize alacağımız battaniyemiz ile enerjimizi bu sürece ısıtabiliriz. Laf aramızda ben de o soğuk seven kışçılardanım. Polar battaniye altında sıcak kahvemle, kokulu mumum ve tütsüm yanarken sakin bir akşamüzeri okunan kitapları çok özledim. Özellikle bu kış için sabırsızlanıyorum. Evimize dönersek, ve tabi mevsimlerin yaşam alanımızdaki yansımaları mental olarak da akışta kalmamızı sağlıyor. Doğanın bu dönüşümüne evimizde uyum sağlamış oluyor böylelikle gün içinde görsellerimiz bölünmeden sert geçişlere maruz kalmamış oluyor. Yani şunu demek istiyorum. Sehpamızın üzerindeki deniz kabuğu etkisi ile çam kozalağı etkisi farklıdır. Enerjimizi, gördüklerimizle, duyduklarımızla, hislerimizle şekillendiririz. Bu yüzden anda kalmak önemlidir ve bu yüzden evimizin renkleri, eşyalarımız, tonlarımız, dokularımız önemlidir. Dolayısı ile akışı evimize yansıtmak tasarımın doğayla uyumunu sağlar.


Sonuç Değerlendirmesi: Bütünlüğün Yerleşimi

Sonbahara veda ederken, yeni bir döngüye başlarken ki ben kış mevsimini başlangıç olarak algılıyorum; bütünüyle sağlanan uyumun her alanda olduğu gibi mimaride de önemi büyük. Küçük dokunuşlarla sağlayabileceğimiz bu bütünlüğün algısal olarak benliğimize katkıları çok daha büyük oluyor. Kış mevsiminde tekrar görüşmek üzere, sıcak kalın.

 

Restoratör İç Mimar, Sanat Yazarı: Betül Akyazı

Comments


bottom of page